3 Temmuz 2015 Cuma

Sindirella ve Prens

 Tanri dedi ki:


Engeller hakkinda dusunuyorsunuz. Tabii ki onlarla karsilasiyorsunuz da; lakin engel mevhumuna sahip olmasaniz onlar var olurlar mi acaba? Bazi engebeler ve cukurlar soz konusu olabilir ama bunlar engel addedilebilir mi o zaman? Ancak karsiniza bir cukur ciktiginda "Eyvah yoluma bir engel cikti. Nasil da bir sIkinti," diyebiliyorsunuz pek ala.

Gecmisin pesinin birakilmasi, ozgur kilinmasi konusunda fazlasiyla konusmustuk. Bugun baska bir seyin serbest birakilmasi uzerine konusacagiz. Gelecegin ve hatta simdinin serbest birakilmasi, ozgur kilinmasi hakkinda konusacagiz simdi. Bir seylerin sizin dusundugunuz sekilde olmasi gerektigi fikrini serbest birakmanizi, bu anlayistan kurtulmanizi istiyorum sizden.

Tabii ki yolunuzun engebesiz, puruzsuz olmasini istiyorsunuz. Oyleyse engebelerden, puruzlerden ziyade puruzsuzlugun idrakinda olun. Belki de gitmek istediginiz yere bir gunde ulasmak istiyorsunuz ve bu yolculuk yedi gun suruyor; bunun gercekten bir sorun mu teskil etmesi lazim? Alti gunluk bir gecikme olarak gordugunuz sey karsisinda ofkeye kapilmak mecburiyetinde misiniz?

Eger bir plajda gecirmek icin sadece bir gununuz varsa ve bu sure beklenmedik bir sekilde yedi gunluk bir imkana donusurse bunu bir kazanc olarak alir, sevinirsiniz.

Engellerin realite teskil etmeyip sadece zihinsel bir durum oldugu bir kez daha ortaya cikmistir. Engeller mevcuttur ama siz mevcut olduklarini soylediginiz takdirde mevcuttur onlar. Nasil gorunurse gorunsun hayat yine de makbul olamaz mi?

Dunya tehirleri, gecikmeleri harikulade bir sey olarak kabul etseydi sayet? Yaptiginiz seyler dusundugunuzden daha uzun surdugu icin tebrik edilseydiniz? Bir yarista sonuncu gelen galip ilan edilseydi eger? Dunyanin tersine dondugunu dusunurdunuz herhalde. Ote yandan dunya hayatina yonelik algilari degistiren ve onu tersine dondurup alt ust eden zamanin kendisi degil mi zaten?

Neden her seyin ayni kalmasi, neden her seyin yada bazi seylerin sizin ongoruleriniz dogrultusunda veya yeglediginiz sekilde olmasi gerekiyor, bir tane iyi sebep gosterin Bana. Hayat onceden kararlastirilmis bir sey, belirli bir netice degildir. Hayat nasil ortaya cikiyorsa, nasilsa oyledir. Eger hayatin puruzsuzce akmasini, engelsizce gitmesini istiyorsaniz onun yolundan cekilin o halde. Siz kendiniz engel teskil etmeyin. Habire itiraz etmeyin.

Calismak da genellikle zahmet olarak algilanmaktadir. Ya calismaya zaten oldugu uzere bir imtiyaz gozuyle bakilsaydi sayet? Isinize bir imtiyaz gozuyle baksaydiniz? Hayatiniza toptan bir imtiyaz gozuyle baksaydiniz? Dunya degismez mi o zaman? Dunyaniz degismez mi o zaman?

Kullerin arasinda yasayan talihsiz Sindrella'yi Prenses haline getiren neydi sizce? Prens onu oldugu haliyle gormustu, uvey annesinin ona empoze etmis oldugu halle degil. Sindrella'nin bir prenses gibi giyinip oyle gorunmesini saglayan Iyilik Perisi avantajina sahip oldugunu soyleyebilirsiniz. Peki ya Sindrella'nin Iyilik Perisi onun dusunceleriydiyse? Ya dusunceleriniz de sizin Iyilik Perinizse ve sizin hakikatinizi ifsa ediyorsa onlar? Fare dusunceleriniz seyislere donusmez mi pekala?

Prens, Sindrella'yi -hakikatini teskil eden- prenses olmaktan alikoymamisti. Dunyanin dusuncelerini bir kenara birakmisti o. Sindrella'yla dans ettikten sonra gelecekteki esinin hangi ozelliklere sahip olmasi gerektigi yonunde bir listeye ihtiyac duymamisti. Prensin tek gereksinimi cam ayakkabinin esiydi. Prensin burada asiri bir muskulpesentlik icinde olmadigi da soylenebilir elbet. O sadece gercek Sindrella'yi istemisti.

Peki siz ne kadar muskulpesentsiniz? Ne kadar kabul edici, ne kadar reddedici bir tutum icindesiniz? Uvey anne ve iki kizi hayatin nasil olmasi gerektigine dair cok kati bir tutum icindeydiler. Ayaklarini oldugundan daha kucuk gostermek ve o ayakkabiya sigmasini saglamak icin her yolu denediler ama bunlar bosunaydi tabii ki.

Sindrella da Prens de serbest biraktilar, bos verdiler. Sindrella kulleri birakti, Prens de protokole ve standartlasmis adetlere bos verdi. Peki siz nelerin pesini birakacak, nelere bos vereceksiniz?


Ceviren: Engin Zeyno Vural
www.heavenletters.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder